Behçet Aysan Şiir Ödülü Fuat Çiftçi’ye verildiSİVAS’ta yakılarak öldürülen şair Behçet Aysan adına Türk Tabipleri Birliği’nce düzenlenen Behçet Aysan Şiir Ödülü, Fuat Çiftçi’nin Ağrılı Renk(*) kitabına verildi.
Ayrıca, bu yıla özgü olarak, kısa bir süre önce aramızdan ayrılan, seçici kurul üyesi Arif Damar’ın anısına Arif Damar’a Saygı Ödülü’nü de Çınlama(**) ile Gültekin Emre aldı.Cevat Çapan, Emin Özdemir, Ahmet Telli, Ali Cengizkan ve Doğan Hızlan’dan oluşan seçiciler kurulunun, Fuat Çiftçi’yi ödüllendirme gerekçesi şöyleydi: “Gelenekten el alarak, yeni arayışların ardına düşmüş, bu arayışlarını yansıtan şiirsel bir eylem içinde çalışmalarını sürdürmüştür.”
Gerçekten de Fuat Çiftçi, geleneği bugünün şiir anlayışı içinde eriterek, onun lezzetini yitirmeden şiir yazmayı başarmıştır.
Asıl dikkatimi çeken, gelenekten yararlanmayı da klasik biçimden çıkarak özgül bir yöntemle şiirine getirmiştir.
Karacaoğlan Kırığı’ndan bazı dizeler dediğimizin uygulamasını göstermesi yönünden ilgimi çekti:
telâşın topaklandığı
koynunda yeğnik yama
ağzı, herkesten yapılmış Elif
koynunda yeğnik yama
ağzı, herkesten yapılmış Elif
iğde kokan göğsünde
ay, büyümüş çılgınlık.
yaban rüzgârının çulunda
günâh gömüsü kar!
ay, büyümüş çılgınlık.
yaban rüzgârının çulunda
günâh gömüsü kar!
kokusu bağrımı ıslah ediyor
Elif’in halkı önünde Elif
(...)
* * *
GÜLTEKİN EMRE, şiirleri ve yazıları ile Türk şiirine verdiği emeğiyle, böyle bir ödüle layık görüldü. Emre, Almanya’da yaşadığından, oradaki Türk edebiyatı ile ilgili çalışmalarıyla da bizi bilgilendirdi.
Çınlama, onun şiir çizgisi doğrultusunda, bireysel yaşantının şiirsel günlüğü. Çınlama Günlüğü sayfasından başlayın okumaya derim. Bir klinikte kitaplarla baş başa yaşamanın, yaşamla şiirin kesiştiği bir yerden yazılmış şiirler.
Şiirleri başka şairleri, yazarları da çağrıştırıyor, kendi yazdıklarıyla alıntılar ilgi çekici bir birliktelik oluşturmuş. Bir hastalık ekseninde, yalnızlığı edebiyatla yaşamak olarak özetleyeceğim bu kitap, Gültekin Emre’nin şairliğinde iyi bir yer diye tanımlıyorum. Yirmi Beşinci Gün’ü okuyalım.
Sabah
Yıllar. doğum günleri haramharça oldu
Bahar temizliği yaptım sanki içimde
İç organlarımı bir bir yere çalmak geçti
Bir ahtapotu döverek köpürtür gibi
(...)
* * *
GÜLTEKİN EMRE, şiirleri ve yazıları ile Türk şiirine verdiği emeğiyle, böyle bir ödüle layık görüldü. Emre, Almanya’da yaşadığından, oradaki Türk edebiyatı ile ilgili çalışmalarıyla da bizi bilgilendirdi.
Çınlama, onun şiir çizgisi doğrultusunda, bireysel yaşantının şiirsel günlüğü. Çınlama Günlüğü sayfasından başlayın okumaya derim. Bir klinikte kitaplarla baş başa yaşamanın, yaşamla şiirin kesiştiği bir yerden yazılmış şiirler.
Şiirleri başka şairleri, yazarları da çağrıştırıyor, kendi yazdıklarıyla alıntılar ilgi çekici bir birliktelik oluşturmuş. Bir hastalık ekseninde, yalnızlığı edebiyatla yaşamak olarak özetleyeceğim bu kitap, Gültekin Emre’nin şairliğinde iyi bir yer diye tanımlıyorum. Yirmi Beşinci Gün’ü okuyalım.
Sabah
Yıllar. doğum günleri haramharça oldu
Bahar temizliği yaptım sanki içimde
İç organlarımı bir bir yere çalmak geçti
Bir ahtapotu döverek köpürtür gibi
Öğlen
Çınlayıp duran kulaklar var maskede
Ses kesiliyor dilimlenip atılıyor köpeklere
Orman ne desin gördüklerine
Çınlayıp duran kulaklar var maskede
Ses kesiliyor dilimlenip atılıyor köpeklere
Orman ne desin gördüklerine
Akşam
Bir buluta sarılıp yatıyorum
Sabah olmuyor denizde
* * *
OKUNMASI gereken iki şiir kitabı.
Bir buluta sarılıp yatıyorum
Sabah olmuyor denizde
* * *
OKUNMASI gereken iki şiir kitabı.
(*) Fuat Çiftçi / Ağrılı Renk / Hayâl Yayınları
(**) Gültekin Emre / Çınlama / Hayâl Yayınları
(**) Gültekin Emre / Çınlama / Hayâl Yayınları
Yorumlar